إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذَٰلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
İllellezîne tâbû min ba’di zâlike ve aslehû fe innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Ancak bundan sonra tövbe edip kendilerini düzeltenler müstesnadır. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. |
|
DİYANET VAKFI |
Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. |
|
ELMALILI SADE |
Ancak onun arkasından tevbe edip gidişatlarını düzeltenler başka; çünkü Allah, bağışlayan ve çok esirgeyendir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ancak o kimseler ki, bundan sonra tevbe ettiler ve ıslahta bulundular, onlar müstesna. Çünkü Allah Teâlâ şüphe yok ki gafûrdur, rahîmdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Ancak bu sapıtmanın ardından tevbe ederek durumlarını düzeltenler hariç. Çünkü Allah affedici ve merhametlidir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ancak bundan sonra tövbe edenler ve düzgün bir hale gelenler müstesna. Çünkü Allah, suçları örter ve rahîmdir. |
|
İBN-İ KESİR |
Ancak bunun ardından tevbe edip islah edenler müstesnadır. Doğrusu Allah, Gafur´dur, Rahim´dir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ancak bundan sonra tevbe edenler. ´salih olarak davrananlar´ başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir. |
|
BEKİR SADAK |
Ancak bunun ardindan tevbe edip duzelenler mustesnadir. Dogrusu Allah bagislar ve merhamet eder. |
|
CELAL YILDIRIM |
Ancak bundan sonra tevbe edip kendini düzeltenler müstesna.. Şüphesiz ki. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bundan sonra tevbe (ve rücu) ve (nefslerini) ıslah edenler müstesna. Çünkü Allah cidden (kusurları) örten, çok esirgeyendir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ancak onun arkasından tevbe edip hallerini düzeltenler başka. Çünkü Allah, hakikaten günahları bağışlayan, çok esirgeyendir. |
|
ALİ BULAÇ |
Ancak bundan sonra tevbe edenler, ´salih olarak davrananlar´ başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir. |
|